Bir Diyet Hikayesi

Bir Diyet Hikayesi

Bir diyet hikayesi alıp başını gidiyor. Bizde yapıyoruz diyet, diyet yapmaz isek   nasıl kilo verelim. Olmazsa olmazlar var. Kilo vermek istiyor isen diyet şart. Ondan bir parmak, bundan iki kaşık, onu dört bölüme ayırabiliriz ama sadece birini ye gibi çok zor matematik gerektiren işlemler ile diyet başlıyor.
İnsanlara bunu diyet diyerek daha cazip hale getirmeye çalışır iken daha da zorlaştırıyorlar. Neden şahsen bireylerden kısıtlandığım zaman daha çok onu isterim ve o daha cazip gelir bana. Bu sebep ile onu daha çok isterim, belli bir süre sonra ya bosversene diyerek bir diyet hikayesine son veririm.  Biz boş vermeyeceğim hikayeler içine değil, asıl kalıcı olan efsanelere bakalım. Bu nedenle yeme içme eylemlerini hayatımızda bir parça haline getirelim. Düzenli şekilde dengeli olarak almamız gereken vitamin, mineral yada proteini alır isen zaten kilo veririz.
Ben bir diyet hikayesi yazmak, adına ben neler yedim. Sizlerle birlikte bakalım.
Sabah ben 05.30 gibi ballı ve limonlu ılık bir su içerek güne başladım. Arkasından bir adet meyve bu genelde muz oluyor.
Saat 07.30 gibi de dört adet resimdeki kreker ve kahve içtim.

Saat 11 geliyor idi nihayet kahvaltı edebildim. Kahvaltıda üç yumurtanın sadece beyazı var. Diğerlerini görüyorsunuz zaten.

12 gibi bir hurma yedim.

12.30 gibi yaş hurma vardı onun yarısını yedim.

Midem kıyıldı derler bizde bu pikoyu yedim.

Ama tabi ki yarısını.
Saat üç oldu nerdeyse ve bir güzel bunlardan yedim. Pilavı yemedim.

Madensuyu önemli, günde bir tane.

Dört buçuk gibi iki parmak bununla yine kahve içtim.

Beş çeyrek gibi yine bir salata ve meyve suyu içtim.
Bu da son öğün oldu. 2.5 litre su ve yeşil çay da önemli tabi ki.
Yazdım gitti çünkü, bir diyet hikayesi burda son buldu.

Yorumlar

  1. Uzun yolculuklarda otobüste form dağıttıkları gün aklıma geldi kapak fotoğrafını görür görmez :D Çok severdim

    YanıtlaSil
  2. o zaman sana hediye ediyorum onu arkadasım

    YanıtlaSil

Yorum Gönder